Mevhibe İnönü

Mevhibe İnönü

Mevhibe Hanım 1897’de İstanbul’da doğdu. Babası Süleyman Zühtü Bey, annesi Ayşe Saadet Hanım’dı. Aile Bulgaristan’ın Ziştov kasabasından “93 Harbi” diye bilinen 1877-1878 savaşından sonra İstanbul’a göç etti Mevhibe o yılların kargaşası içinde bir kız çocuğu olarak ancak ortaokula kadar okudu. 1916’da komşuları olan Hacı Reşit Bey ve Cevriye Hanım’ın oğlu Kurmay Albay İsmet Bey’le 19 yaşındayken evlendi. İsmet Bey o sıralar 32 yaşındaydı. İsmet Bey, anılarında anlatırken, Mevhibe Hanım’ı ancak kapının aralığından gördüğünü söyler.

İsmet Bey evliliğinden 21 gün sonra Diyarbakır’a gitti. Oradan genç eşine sık sık mektuplar yazdı. Bir ara İstanbul’a geldi ama tekrar savaşa gitti. 1918 yılında Mondros Ateşkes antlaşmasından sonra İstanbul’a Harbiye Nezareti Müsteşarlığına tayin edildi. Ancak bu aylarda evlilikleri bir düzene girdi İstanbul işgal altındaydı. 1919’da ilk çocukları İzzet doğdu. Oğlu üç aylıkken İsmet Paşa Anadolu’ya Mustafa Kemal’in yanına gitti. Kurtuluş Savaşının başlaması ile Mevhibe Hanım da İstanbul’dan ayrılarak Hacı Reşit Bey ailesi ile beraber zorlu bir yolculuktan sonra Karadeniz üzerinden Malatya’ya geldi. İzzet iki yaşında burada öldü. Kısa bir süre Konya’da kaldıktan sonra aile İzmir’e geçti. 1923’de Mevhibe Hanım 2. Lozan konferansı çalışmalarını sürdüren İsmet Paşa ile İsviçre’ye gitti.1924’de İzmir’de oğlu Ömer doğdu. Cumhuriyetin ilk başbakanı olan İsmet Paşa 1925’de eşini Ankara’ya aldırdı ve sonradan Pembe Köşk diye bilinen Çankaya’daki bir bağ evine yerleştiler.1926’da Erdal ve 1930’da Özden bu evde dünyaya geldiler. 1938’de İnönü Cumhurbaşkanı seçilince aile Çankaya Köşküne taşındı. 1950 seçimlerinden sonra Mevhibe Hanım, kısa bir süre Ayten Sokak’ta oturdukları iki katlı ev hariç, hayatının sonuna kadar Pembe Köşk’te yaşadı

1938’e kadar başbakan ve 1938-1950 arası Cumhurbaşkanı eşi olarak toplum önünde sürekli “en önemli kadın” görevini üstlenen Mevhibe İnönü, daha sonraki yıllarda da sade kişiliği, zerafeti ve iyi kalbiyle Türk Halkının gönlüne yerleşti. Eşinin büyük desteği ile Türk Kadınının toplum içindeki gerçek yerini bulması için önderlik etti. Latin harfleri ile yazı yazan ilk kadınlardan oldu. Çarşafını çıkarttı, otomobil kullandı, ata bindi. Atatürk’ün emri ile 1927’de Pembe Köşk’te cumhuriyetin ilk balosunu verdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında hastabakıcılık kurslarına devam etti.

Türkiye Yardım Sevenler Derneği ve Türk Kadınlar Birliği gibi sosyal amaçlı kuruluşlarda kurucu olarak çalışan Mevhibe Hanım, gelenek ve inançlarına bağlılığını sürdüren çağdaş bir “Cumhuriyet Hanımefendisi” olarak tanındı.

İsmet İnönü muhalefet lideri olunca da gene eşinin yanında yurdu baştanbaşa onunla dolaştı.

7 Şubat 1992’de vefat ettiğinde arkasında unutulmayacak bir isim, pek çok anı, belge, mektup, titizlikle saklanmış özel eşyalarını bıraktı. Mevhibe İnönü beş torun ve on torun çocuğuna sahipti.