İzzet (1919 - 1921)

İzzet (1919 – 1921)

Mevhibe ve İsmet İnönü’nün ilk çocukları 7 Aralık 1919 günü İstanbul’da Süleymaniye’deki evlerinde doğdu. İsmet Bey oğlunun ismini çok değer verip saydığı kumandanı Ahmet İzzet Paşa’dan esinlenerek İzzet koydu. O sıralarda Mustafa Kemal Ankara’ya geçmişti. İsmet Bey arkadaşını merak ediyordu. 8 Ocak 1920 günü  kimseye haber vermeden tren ile Ankara’ya gitti. Mustafa Kemal arkadaşını sevinçle karşıladı. İsmet Bey şubat ayı ortalarına doğru gene tren ile İstanbul’a döndü.

İzzet’in üç aylık olduğu günlerden birinde ikindi vakti Süleymaniye’deki evde İsmet Bey giyinmiş, Ahmet İzzet Paşa’yı ziyarete hazırlanmıştı. O sırada Saffet (Arıkan) Bey eve geldi. Miralay İsmet Bey evin selamlık kısmına arkadaşının yanına geçti. Saffet Bey ” Seni Ankara’dan Mustafa Kemal çağırıyor. Hazır mıyız?” diye sordu. İsmet Bey hiç duraklamadan ” Hazırım, hemen hareket edelim” diye cevap verdi. Mevhibe Hanım’a  veda edip babasının evine elini öpmeye gitti. Babası evde yoktu, annesinin elini öptü. Mevhibe ve İzzet’i kucaklayıp, üzerini bile değiştirmeden bir palto, kalpağı, harita bir de şemsiyesini aldı.  Evden çıkıp yürümeye başladı. Yıllar sonra Mevhibe Hanım ” Arkasını dönüp bir defa bile bakmadı” diye anlatacaktı. İsmet Bey için vatan hizmeti her zaman öncelikli olmuştu.

Milli Mücadele başlamıştı. İsmet Bey 36 yaşında Garp Cephesi Kumandanı ve Genelkurmay Başkanı oldu. İstanbul’da Milli Mücadelecilerin işi zorlaşmıştı. Evlere baskınlar yapılıyor Anadolu’ya geçenler hakkında sorular soruluyordu. İsmet Bey’in  babası Hacı Reşit Efendi gelini için telaşlanıyordu.  Artık hepsinin Anadolu’ya geçme zamanı gelmişti. Mevhibe oğlu İzzet, annesi, kayınpederi ve kayınvalidesi ile Malatya’ya gitmek için kendilerini Samsun’a götürecek vapura bindi. Kırk günlük bir yolculuktan sonra Malatya’ya geldiler. Hacı Reşit Bey 29 Eylül 1920 gecesi şiddetli bir dizanteri sonucunda hayata veda etti. İzzet iki yaşına yaklaştığında hala başını tutamayan ve yürüyemeyen bir çocuktu. Mevhibe çocuğun hastalığını babasından saklamıştı. Bu arada  İnönü Savaşları devam ediyordu . İsmet Bey Malatya’ya gidip gelenlerden İzzet’in hastalığını öğrenmişti. telaşlanarak Talas hastanesinden bir doktoru eve yollattı. Doktor bebeği muayene etti, kederli anneyi yatıştırdı, tedavi şekilleri yazdı. Ama kısa bir süre sonra sarı bukleli saçlı İzzet  hayata gözlerini yumdu. Mevhibe, çarpışmaların son süratle sürdüğü bu dönemde haberi İsmet Bey’den sakladı. Sakarya Meydan Muharebesi kazanılmıştı.  İsmet Paşa Garp cephesi karargahını Akşehir’e nakletti ve 1922 yılının bahar aylarında bir telgraf çekerek Mevhibe ve annesini   Konya’ya çağırdı. Karı kocanın iki yıllık aradan sonra görüşmesi hem sevinçli hem de üzüntülü olmuştu. İsmet Paşa oğlunun öldüğünü yolda emir subayından öğrenmişti.